21 mayıs 2011
İsyan provaları başlamıştı zaten, gerisi gelmeye başladı.
Köpek leşleri tam kokmaya başlamışken hududumuzda, şerefsizlikte hudut tanımayanlar, üşüştüler leşlerin başına.
Askerimizin tüm karşı koyuşlarına rağmen, enik yavruları bir bir toplanıp, atılarak omuzlara, düşülmüştür dere boylarına.
Büyük nümayişlerle, kepenkler kapattırılarak, ortalık ateşe verilerek, polise/askere taş yağdırılarak ve en korkunç olanı da, bir elektrik direğine üç beş puştun çıkıp,
“ Bizlerde puşili teröristiz” yazan bir bez afiş asarak, devlete resmen küfür edilerek başlamıştır ayaklanma. İstanbul’un göbeğinde, İstiklal Caddesi’nde “ Ey Millet! Dağdaydık ama şimdi şehirdeyiz” nidaları atılmıştır arsızca.
Yine araçlar yakılmış, yine bombalar patlamış,
camlar çerçeveler indirilmiş, emniyet güçleri zaafa uğratılmıştır.
Hükümet ne yapmıştır peki bu başkaldırıya...
Ne yapsın, geçen yıl bu zamanlar bir beynelminel melezin soktuğu,
meşe sopasının acısıyla kıvranmaktadır halen.
Deve,dikeni severmiş vesselam. Habur hududunda yaşanan tarihi rezaletin bin katı büyüklüğünde bir ihanetin muhatabı olmuştur iktidar.
Ama anlayana.. Daha ne mi yapmaktadır ekabir takımımız.Sayalım.
Açık hava toplantılarında kullandığı cam ekranlardaki (promter) yazının akışı durunca, kem küm edip, hemen bel altı kasetlere sarılmaya devam demiştir.
Sağlığını yitimiş bakar kör bir bakanın, görme özürlü bir vatandaşın boğazından geçen/ geçemeyen üç kuruşluk parayı, o garibanın başına kakmaya devam demiştir. Karadeniz’e gidince kürt meselesi yok,
Diyarbakıra gidince “Ah ah, kürdün derdi çok” yalanına sığınmaya devam etmiştir. Elazığ, Yozgat, Trabzon’da ülkücü,
Batman, Mardin, Diyarbakır’da Kürtçü olmaya devam demiştir.
Kolluk kuvveti olan, Ar(h)ınç dolu yardımcısını teselli vermeye yollamıştır BOP’un başkentine.
Seçimden ve referandumdan önce, hain, çakal, mafya bozuntusu, çeteci,ergenekoncu, kafatasçı dediği Türk Milliyetçileri’ne, seçim yaklaşınca “ülkücü kardeşlerim, aziz insanlar” demeye devam demiştir.
“79 yılda yapılmayan duble yolları, ben sekiz yılda yaptım derken, güneydoğuda yollara döşenen mayınlarla askerlerimiz, şehit olmaya devam etmiştir.
İsyan büyümüş, dumanlar göğü sarmışken, yalanlarınıza kimse kanmıyor artık. Açılım bombası elinizde patlamıştır, gözünüz aydın.
Bin yıllık kardeşliği bitirdiniz, açılımla insanları birbirine kırdırıyorsunuz.
“Trt şeş xeyr be”(trt altı hayırlı olsun) diyerek, bütün dertleri bitirdiniz öyle mi.?
Kürtler açıldıkça açıldı, ekonomik zenginlik zirve yaptı,
terör bitti, asfaltsız yol, okulsuz köy kalmadı, fakirlik son buldu,
yolsuzluğun kökü kazındı ve siz yeni dönemde
yerinizi sağlamlaştırdınız öyle mi?
En kısa sürede, göz’ünüze kına yakın, eserinizle övünebilirsiniz,
memleket bölünme noktasına geldi Xeyr be…..
Mutlu haftalar temennisiyle..
İsyan provaları başlamıştı zaten, gerisi gelmeye başladı.
Köpek leşleri tam kokmaya başlamışken hududumuzda, şerefsizlikte hudut tanımayanlar, üşüştüler leşlerin başına.
Askerimizin tüm karşı koyuşlarına rağmen, enik yavruları bir bir toplanıp, atılarak omuzlara, düşülmüştür dere boylarına.
Büyük nümayişlerle, kepenkler kapattırılarak, ortalık ateşe verilerek, polise/askere taş yağdırılarak ve en korkunç olanı da, bir elektrik direğine üç beş puştun çıkıp,
“ Bizlerde puşili teröristiz” yazan bir bez afiş asarak, devlete resmen küfür edilerek başlamıştır ayaklanma. İstanbul’un göbeğinde, İstiklal Caddesi’nde “ Ey Millet! Dağdaydık ama şimdi şehirdeyiz” nidaları atılmıştır arsızca.
Yine araçlar yakılmış, yine bombalar patlamış,
camlar çerçeveler indirilmiş, emniyet güçleri zaafa uğratılmıştır.
Hükümet ne yapmıştır peki bu başkaldırıya...
Ne yapsın, geçen yıl bu zamanlar bir beynelminel melezin soktuğu,
meşe sopasının acısıyla kıvranmaktadır halen.
Deve,dikeni severmiş vesselam. Habur hududunda yaşanan tarihi rezaletin bin katı büyüklüğünde bir ihanetin muhatabı olmuştur iktidar.
Ama anlayana.. Daha ne mi yapmaktadır ekabir takımımız.Sayalım.
Açık hava toplantılarında kullandığı cam ekranlardaki (promter) yazının akışı durunca, kem küm edip, hemen bel altı kasetlere sarılmaya devam demiştir.
Sağlığını yitimiş bakar kör bir bakanın, görme özürlü bir vatandaşın boğazından geçen/ geçemeyen üç kuruşluk parayı, o garibanın başına kakmaya devam demiştir. Karadeniz’e gidince kürt meselesi yok,
Diyarbakıra gidince “Ah ah, kürdün derdi çok” yalanına sığınmaya devam etmiştir. Elazığ, Yozgat, Trabzon’da ülkücü,
Batman, Mardin, Diyarbakır’da Kürtçü olmaya devam demiştir.
Kolluk kuvveti olan, Ar(h)ınç dolu yardımcısını teselli vermeye yollamıştır BOP’un başkentine.
Seçimden ve referandumdan önce, hain, çakal, mafya bozuntusu, çeteci,ergenekoncu, kafatasçı dediği Türk Milliyetçileri’ne, seçim yaklaşınca “ülkücü kardeşlerim, aziz insanlar” demeye devam demiştir.
“79 yılda yapılmayan duble yolları, ben sekiz yılda yaptım derken, güneydoğuda yollara döşenen mayınlarla askerlerimiz, şehit olmaya devam etmiştir.
İsyan büyümüş, dumanlar göğü sarmışken, yalanlarınıza kimse kanmıyor artık. Açılım bombası elinizde patlamıştır, gözünüz aydın.
Bin yıllık kardeşliği bitirdiniz, açılımla insanları birbirine kırdırıyorsunuz.
“Trt şeş xeyr be”(trt altı hayırlı olsun) diyerek, bütün dertleri bitirdiniz öyle mi.?
Kürtler açıldıkça açıldı, ekonomik zenginlik zirve yaptı,
terör bitti, asfaltsız yol, okulsuz köy kalmadı, fakirlik son buldu,
yolsuzluğun kökü kazındı ve siz yeni dönemde
yerinizi sağlamlaştırdınız öyle mi?
En kısa sürede, göz’ünüze kına yakın, eserinizle övünebilirsiniz,
memleket bölünme noktasına geldi Xeyr be…..
Mutlu haftalar temennisiyle..
Mutlu Aklaya'dan alıntı.
Son baskı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder